Soru : Gerek oradaki arkadaşlarımızın görüşü gerekse yerelllerde yapılan toplantılarda konuşulan tükiş ve tekgıda-iş in bundan sonraki süreçte pek etkili olamayacağı ve kaçmak için bahane aradığı düşünülüyor
Olası böyle bir ihtimale karşı düşünülen nedir ?
Cevap :
Merhaba,
bana yazdığın e postada, genelde ve yerelde Türk iş ve tekgıda iş bundan sonra pek etkili olamayacağını ve kaçmak için bahane aradıklarını arkadaşlarınızın düşündüğünü, olası böyle bir ihtimale karşı düşünülen nedir diye bana sormuşsun.
Sorun burada ilk önce neyi kimden bekliyoruz. Konuya burdan başlamak sanırım. Sendikalist bir hareketin gelebilcegi noktalar kısıtlı ekonomik taleplerdir. Ve bu hareketin içersinde işçilerin önderliğni bu sendikalardaki yönetici sıfatını kazanan bürokratlar yürütmektedir. Bunların bir kısmı işçilerle beraber yürümeye hazır iken, önemli bir kısmı bu mücadelenin en alt kazanım seviyesinden itibaren bitirmeye çalışmaktadır?
Peki nasıl oluyorda, dışardaki TEKEL işçileri genel grev için dürenirken, Genel grev bu şekil hala uzak bir ihtimal diye durmaktadır. Neden mücadelenin bu seviyede bitme tehlikesi var?
Sendika hareketinin önderliği genel olarak kendi tabanlarını harekete geçirmekten uzak ve bunun içinde gerekli adımları atmaktan da uzak.
İşçilerin belirli bir kesmi bu bürokratları seçmişler. Bunların genelikle mücadelenin düşük olduğu dönemde başa gelmişlerdir, Mustafa Kumlu şu an TEKEL işçilerinden herhangibi bir destek bulamaz. Mücadelede TEKEL işçileri için sınıfta kaldı. Yalnız işçilerin bu dönemde, önderliklerini değiştirmesi gerekli. Bunu ama sadece yönetimleri kötüleyerek ya da neden Genel Grev hala olmadı beklentisiyle olmaacağını bilmek gerekli.
Bir çok devrimci grup, soyut sloganlarla mücadele içersinde yer alıyor, kahrolsun şu yaşasın bu ikilemi işçi sınıfının bilincini şu somut durumda ileri götürmek için yeterli degildir. Somut adımlar üzerine solun söylediği şeyler çok azdır. Mücadeleyi ileri taşımak için genel grev şart idi. Ama bu genel greve gidilmesi için gerekli adımlar pratik ne? Şartlar nasıl olgunlaştırılır? Birincisi işçi sınıfının çeşitli katmanlarını ve işçi sınıfı ile dayanışan parti ve toplumsal kurumların toplantıya cagırılmasıdır. Taraftar grupları aslında bunun bir ön hazırlığı idi. Mücadelenin yürütülebilmesi için sendika önderliğinin çizdiği sınırlar aşmak gerekli, çünkü aslında onlar aşıldığında, işçi sınıfının birliği saglanılmış olmalıdır.
İşçilerin bilinçlerinde hala ciddi bir şekilde belirli partilere güvenleri var ise, bunların somut da test edilmesi gerekli, işçilerin genel grev istegi için CHP, BDP gibi partilerden somut olarak görevler beklemek gerekirdi, cünkü işçilerin önemli bir kesmi bu iki partinin işçiler için bir şeyler yapabilcegine inanıyor, biz ise bunun böyle olmadıgını söylüyoruz, ama burada işçilerin kendi deneyimlerini toplaması gerekli. Bizler onlar adına kimlere güvenecegini veya güvenmeyecegine karar veremeyiz, sadece bu partilerin onların beklentilerini boş çıkartacıgını bildiğimiz için, onlara görevler yükleriz, bu o partilere güvendiğimiz anlamına gelmez, sadece işçi sınıfının bu partileri pratikde denemelerine fırsat vermektir.
Aynı işçilerin, güvendikleri partiler ve sendika yöneticilerini aşması gereklidir. Bu ise coğu zaman pratik adımlarla olur. Hiçbir işçi sosyalizm için ayaklanmaz, bu ancak bilinç olarak öncü kesimde olur. Sorunun bir kısmı, Mustafa kumlu ve Türk İş in yöneticileri ise, diger kısmıda bunun aşılması için pratik sorumluktan kacınan devrimci güçlerdir.
Devrimci bir partinin fiili eksikliği, işçi sınıfının bir çok kesmini harekete geçirmekte, ve mücadeleyi ortaklaştırmakta ve bir sonraki adımın secilmesi konusunda belirleyici olmuştur. İşte bu noktada mevcut şartlar devrimciler gerekli sınavı verememişlerdir. Sorun işçi sınfın bütünlüğünü saglar iken, devrimci bir partinin siyasi olarak önderliği almasıdır.
Sendikalar hükümetin bazı noktalarda geri adım atmasıyla antlaşmaya hazır olduklarında hem fikirim. Ama sorun bu mücadeleyi kim nasıl bir adım noktasına götürecek. Sanırım bu TEKEL mücadelesi yıllarca Türkiye de bir çok tartışmanın merkezinde olacak.
Ama asıl yapılması gerekilen noktalarda biri de, yapılan tüm görüşmelerin işçilere açık bir şekilde yaptırılması. Kapalı kapılar arkasından çıkartılarak işçilere bildirilmesi. Önümüzdeki Birkaç günde diger kollardaki işçilerle toplantılar yapılmalı ve TEKEl gündemi ile konuşulmalıdır. Devrimci örgütler bir kordinasyon calışmasına girererek, böyle bir çalışmayı başlatmaldırlar. Bunlar somut adımlar olarak karşımızda duruyor ve işçi sınıfının kaderini belirleyen sorulardır. Cözümü kitle mücadelesinde kendini kanıtlamış bir devrimci partidedir.
Suphi Toprak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder