20 Şubat 2010 Cumartesi

TEKEL MÜCADELESİNDE SOLUN MÜDAHALESİ NE OLMALI?

İşçi sınıfının bazı gelişimleri spontanedir. Bunların nasıl sonuçlanacağı kendi içersinde bir çok etkene sahiptir, işçi sınıfın bilinci ve objektif şartlar burada belirleyicidir. Bursa maden ocaklarında ölen 19 işçinin öfkesi kısa sürede tüm ülkeyi sararken, patronu kazayı allaha havale ederek 600 kişiye yemek dağıtarak kendini bu ölümlerden sıyırmaya çalışıyor. İşçilerin örgütsüz olmalarından dolayı, can güvenliği olmadan çalışmaya mecbur kalmış ve kaza sonrasında işçilerin genel pasif acizliği kalmıştır. Örgütlü bir hesap sormaya gecemeyen işciler, toplumda hakim olan ideolojiye boyun eğmek zorunda kalmıştır.

İşçi sınıfın mücadelesinin başarıyla ulaşabilmesi için işçilerin örgütlenmesi gereklidir. Her örgütlü işçi mücadele icersinde aktif katılımının bir temel taşı konumundadır. Ekonomik taleplerle örgütlenme olan sendikaların gücü bile belirleyicidir. Sendikalarn harekete gecirilmesi, sendikalı işçilerde greve katılma oranı göreceli yüksek iken, sendikasız işçiler arasında bu oran düşüktür ( tekstil, inşaat, deri sektörleri gibi) Bundaki ana etken sendikalı bir işçi, tüm sendikaların bu şekil davrandığını bilerek kollektif davranması daha rahat iken, herhangibi bir tekstil atölyesinde, sendikal bir hak mücadelesi için bireysel mücadele etmesi daha zordur. İşçi sınıfın mücadele etme oranı, sadece işçinin o davayı haklı görmesiyle alakalı degildir, o işçinin örgütlü olup olmamasıyla da alakalıdır. TEKEL mücadelesi bu yönüyle bir bu noktanın ortağa çıkmasıdır. Ne kadar iyi bir örgütlenme sağlanılırsa, o kadar iyi bir grev hazırlanabilir.

İşçi sınıfının bilinci kollektifdir. 1 mayıs Taksim tartışmalarında polise karşı direnen işçi sınıfının, kazanmış olduğu güven diğer mücadelere de yansımaktadır. TEKEl mücadelesinin başarısı, diğer bir çok işci kollardındaki işçileri çesaretlendirmektedir. Nasıl yenilgiler işçi sınıfının belleğine kazınıyorsa ( 12 Eylül gibi), zaferler ve mücadeler de işçi sınıfının belleğine kazınmaktadır.

İşçi sınıfı, kendi içersinde çeşitli katmanları barındırır. Örgütlü, örgütsüz, iyi maaş alan, asgari cret veya daha altında çalışan kesimleri kendi içersinde barındırır. Politik olarak da burjuva partilerine yönelik yansımalar yüksektir. TEKEL mücadelesi şu anki güç dengeleri ve mücadelenin geldiği konum bakımından tek TEKEL işçilerinin kararlı tutumuyla çözülecek durumda değil. TEKEL mücadelesini sadece 4-C yi red etme hareketinin ötesine taşımak gereklidir. Böylesi bir hareketi geniş tabana taşıma sonucunda işçi sınıfının birliği sağlanılmış olur.

AKP hükümeti TEKEL işçilerin mücadelesini ve destek eylemlerini engellemek için çeşitli taktikleri denedi. İlk önce TEKEL işçilerine destek verenleri marjinal diyerek, TEKEL işçilerini ve onların mücadele arkadaşlarını ayırmak istedi, işçilerin bu konudaki duyarlı tutumu ve destek veren grupların imkanları çercevesinde yaptıkları olumlu işler bu bölme taktiğini engelledi.
İkinci olarak TEKEL işçilerin sözde çok maaş alarak, onlara karşı işçi sınıfı içersinde egoist bir tavırı yeşertmeye ve güçlendirmeye çalıştılar. TEKEL işçilerinin ve ona destek veren kesmin içinde bu tavır red edildiği için istediği etkiyi gösteremedi. Ama burada izlenilmesi yol, TEKEL mücadelesinin diğer iş kollarındaki hak kazanımına dönüştürecek bir noktaya getirmek. Grev çağrısının ve katılımcılarını ortaklaştırmak. Bu mücadele üzerinden yürüyen bir dayanışma, işçi sınıfının bölme girilşimine engel olabilir. İşçilerin en alt seviyede çalışması değil, işçilerin yaşam standartlarının yükseltilmesi gerekmektedir.
En son olarak hükümet, TEKEL işçilerinin mücadelesini içten bölmek üzere tekrardan harekete geçti. 'Hükümetin TEKEL işçilerinin eylemini sona erdirmek için 4-C statüsünde yaptığı değişiklikler Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. 15 gün içersinde işçilerin işe başlamasını ön gören bu değişiklik, hemen uygulanmalı yoksa atamalar iptal edilecek ve ve yeni bir atama yapılmayacak. Süre konusunda işçilere iş baskısı yapan hükümet, bu ay sonuna kadar beklenildiğini sonra saldırıya geçeceğini belirtiyor. Mücadeleye katılmamış, hükümete yakın duruş sergileyen azınlık bir işçi kesmi 4-C teklifini kabul etmiş.
İşçilerin red ettiği 4-C yi işçilere nimetsiz gibi sunması, mücadelenin şu aşamasında etkili olmayacağı kesin. Ama hükümet baskısının işçi sınıfı içersinde bertaraf edilmesinin yolları nelerdir?
Hükümetin tavrı, ya bizim teklifimiz ya da Hiçbir şeydir anlayışını dayatıyor. Bu tür müdahalelere geliştirilmesi gerekilen tavır, bu hükümetin teklifinin tek alternatif olmadığını ve işçilerin kendi alternatiflerinin olduğunu gösterebilmek. O yüzden tartışmayı işçilerin alternatiflerine yönlendirmek. Hükümetin saldırısına karşı savunma halinde bulunan işçilerin talepleri aynı zamanda bir ilerki adımının talebini de içinde barındırmalıdır. En iyi savunma bazen saldırıdır.
Bir diğer noktada, bu alternatiflerinin gerçekciliğinin işçiler tarafından benimsenmesi, hem sunulan alternatiflerin hükümetin alternatifinden daha iyi olması gerekirken, hem de bunun gerçekleşmesinin imkanlarının altyapısı da hazırlanmalıdır. Bu da taleplerin yapılabilmesi için işçilerin güçlenmesi gerektiğidir. Nedir bu güçlenme?
TEKEL işçilerin mücadelesinde, görüşmelere daha hakim olunabilinmesi için, yapılan görüşmelerin işçilere açık hale getirilmesi ve işçilerden temsilcilerin görüşmelere katılmasıdır. Karar mekanizmasının, mücadele eden işçilere tamamiyle devir edilmesi için mücadele edilmesi gerekmektedir.
Genel Grevin ülkede Genel Grev olarak geçmesi için, diğer iş kollarının harekete geçirilmesi gerekmektedir. Sendikaların bu kollardaki işçileri toplantıya çağırması için baskı yapılması gerekmektedir. Bu çağrı TEKEL işçilerine ve işçi sınıfının tüm kesimlerine duyulmalı. Grevlerin iyi geçmesini isteyen sendikaların, ancak bu toplantılarla grevi iyi bir şekilde harekete geçirebilecekleri anlatılmalı işçilere. Bu tür toplantılar, aynı zamanda işçi sınıfının tüm kesimlerininde katılımıyla olmalı. Mücadele güçlendiği oranda, hükümet geri adım atmak zorunda kalır, eger mücadele sendika bürokratlarının eline bırakılrsa, mücadele zayıflatılırsa, ay sonunu beklemeden bile hükümet saldırabilir. Sadece TEKEL işçileriyle ülke çapında sıkıştırılmış mücadele, TEKEL işçilerinin bir kısmına verelebilecek bir yüksek tazminatla bitirilme tehlikesini de içinde taşımaktadır. Bu tehlikeyi ancak, mücadeleyi TEKEL işçilerine verelebilecek bir yüksek tazminatla bölünme tehlikesinden kurtarır isek, bertaraf edebiliriz. Bu yüzden işçi sınıfının genel bir mücadelesine bu mücadelenin dönüşmesi gerekmektedir. Böylelikle mücadele eden TEKEL işçilerini de bu şekilde bölünmelere karşı koruyabilmiş oluruz.
Hiçbir şekilde sekterliğe prim vermeden, sendikaları, TEKEL mücadelesine destek veren tüm partileri, demokratik sivil toplum kuruluşlarını, ögrenci hareketini, taraftar gruplarını vs kapsayacak şekilde TEKEL işçileri ile dayanışma komiteleri (platformları) kurulmaldıır. İstanbul, Ankara, İzmir gibi metropollerde ilçe bazında da bu tür komiteler kurulması aşamasına gidilmelidir.
Genel Grev hazırlığının bir adımıda grev komiteleri kurulmasıdır, grev kırıcılarının önlenmesi, grevin savunulması ve nasıl yürütüleceğine bu grev komiteleri karar vermeli. Genel Grevin oluşabilmesi için en önemli adım şu an bu gözüküyor. İşçiler mücadele en iyi şekilde mücadeleye katacak olanlar işçilerdir. Grev sadece iş bırakma ve yürüyüş ikileminden sıyrılmalı, ona göre ajitasyon ve propaganda yapılmalı. TEKEL işçileri her nekadar bu mücadelenin motor gücü ise, Hiçbir araba, tekerleksiz, direkiyonsuz kaportasız tam olarak işlevsel değildir.
Bolşevist partinin eksikliği kendini bir çok noktada, her adımda göstermektedir. Tersane, maden, deri, tekstil işçileri gibi ölümlerin, kötü şartlarda çalışmanın yoğun olduğu sektörler bu mücadeleye şimdiye kadar katılmamıştır. Ki tersane içersinde solun yapılanması göreceli olarak iyi bir seviyededir.
Mücadelenin başından buyana 'Genel Grev Genel Direniş' sloganından öteye gidemeyn, somut olarak adım önermekte ve bunların politik çalışmasını gerçekleştirmekte fiili olarak uzak kalmışlardır. 4 Şubat günü yaşanılan aslında, ismi farklıda olsa 'Genel Grev'di. Mücadelenin hangi noktasında ne değişti? Sorun sadece Genel Grev degil, Genel Grev sadece bir basamaktı, ne bu basamagın taşları yerli yerine oturturuldu, ne de daha sonrası için bir program var ortalıkta.
Sorun burada, bir çok sol örgütlenmenin işçilerin mücadelesinde şaşkın kalması ya da sadece pratik anlamda işçilerle yardım eden kurumlara dönüşmesinde, politik önderlik etmekten, şu anki mevcut yapılar epey bir şekilde uzaklar. Ama TEKEL mücadelesi sola da bir çok şeyi yeniden, sil baştan ögrenme şansı vermektedir.

Suphi Toprak

5 Şubat

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder